
ALT KÜLTÜR PROBLEMLERİ
‘Ailenin pek çok özelliği çocuğun okulda başarısız olmasına neden olabiliyor. Bunlardan bir tanesi sosyo-kültürel faktörler, azınlık öğrencileri. Bizim ülkemizde büyüyen bir problem. Çok fazla göç alıyoruz. Bunlarla ilgili etkili yardımların çok fazla yapıldığını söylemek mümkün değil. Doğu’da olan çocuklar var. Buradaki sosyal değerlerin farklı olması akademik başarısızlığı nasıl etkiliyor? Eğer ailenin ajandasında öğrenme ya da okul başarısı çok önemli değilse okuldan beklentisi bu yolda olmuyor, çocuğu başka yönde destekleyebiliyor.
AİLENİN EĞİTİM DÜZEYİ Ailenin kültürel düzeyi yükseldikçe okuldaki başarısızlıkla ilgili nedenler de farklılaşmaya başlıyor. Ailenin beklentisi ne kadar yüksekse başarı talebi o kadar fazla oluyor. Bu çocuğun sosyal anlamda çok fazla baskı hissetmesine neden oluyor ya da ailenin sosyo-kültürel düzeyi düştükçe aile çocuğun öğrenip öğrenmemesiyle çok fazla ilgilenmediği için bu seferde baskı oluyor. Yapılan araştırmalarda özellikle babanın otoriter ve katı bir disiplin anlayışının olması çocuklardaki akademik başarısızlıkla ilişkili bir özellik olarak bulunmuş.
Genellikle baskıcı anne baba tutumu ya da gevşek anne baba tutumu başarıyı olumsuz yönde etkiliyor. Yalnız burada yine araştırmaların henüz cevap vermediği bir soru var. Biz şöyle bir şey diyoruz. Anne baba tutumları içinde demokratik anne baba tutumu, çocuğa özgürlük veren anne baba tutumu çocuklar için en uygun olanı. Ama öyle çocuklar var ki, çocuğa demokratik bir tutumla yaklaştığınızda öz düzenleme başarısı ya da sorumluluk almakla ilgili görevi çok olduğu için bu yaklaşım çocuklara yaramıyor. Dolayısıyla bazı aileler sorun çıkmasın diye bazen bilinçsiz olarak daha otoriter ortamları bu çocuklara sunabiliyorlar. Hep tek yönlü bir ilişki yok. Ailenin ve çocuğun özelliklerinin birbirini nasıl etkilediğine bakacağız.
ARKADAŞ İLİŞKİLERİ
Genellikle ergenlik döneminde akran baskısı başarısızlığı tetikleyen önemli nedenlerden biri oluyor. Çocuğun seçtiği akran grubunun özelliği okula devamı ve başarıyı da etkileyebiliyor. Dahil olduğu grubun özellikleri etkileyebiliyor. Bazı çocuklarda tersine zayıf akran ilişkisi, yeterince akranıyla ilişkisinin olmaması çocuğu başarısızlığa uğratabiliyor.
MOTİVASYONLARINI KAYBEDİLDİĞİ YER:
OKUL Okula geldiğimizde bugün birçok araştırmacı özellikle üstün yetenekli çocukların ilgilerini ve motivasyonlarını kaybettiği yer olarak sunuyor. Bu bizim açımızdan trajik bir durum. Biz ne yapıyoruz da okul öncesinde meraklı, araştırmaya istekli çocukları meraksız öğrenme konusundan kaçan çocuklar ve hatta genç yetişkinler haline getiriyoruz. Bu sadece ilkokul için değil, üniversite için de geçerli. Üstün olup okulda başarısız olan çocuklardan yaklaşık yüzde 75’i okulu sevmiyor.
ÖĞRETMENİN YETERLİ OLAMAMASI biz diyoruz ki okul sistemiyle ilgili problemler bunlar ama öğretmen yeterliliğinden bahsettiğimiz zaman öğretmen yetiştirme politikanıza geliyorsunuz. Orada hepimizin çok iyi bildiği örnekler var. Bir gecede öğretmen olan öğretmenler var. Başka alanlardan gelip bir aylık formasyonlarla öğretmen olan arkadaşlar var. Araştırmacılar bugün hangi öğretmene yeterli bir öğretmen dediğimizin üç tane kriteri olduğunu söylüyor.
Birincisi öğretmenin alan bilgisi yeterli mi, ikincisi sınıf yönetimi bilgisi yeterli mi, bunu etkin bir şekilde kullanıyor mu ve etkili iletişim becerilerini yeterince kullanıyor mu, üçüncüsü ve en önemlisi farklı gelişen öğrenme karakteri olan çocukların özelliklerinden haberdar mı? Eğer bunu yapıyorsa öğretmen sınıfta yeterli bir öğretmen olarak kabul ediliyor.
(Ege Basın Grubu)
kamu haber, kamu ajans, Kamudan haberleri ve gelişmeleri Ajanskamu farkıyla aktarmaya devam edeceğiz.
Ajans kamu Haber/ www.ajaskamu.net